Onyıllarca Kirazlimanı mahallesindeki mezarlığın üzerinde 1990 yılında CHP’li Belediye döneminde yüzlerce selvi ağacı kesilerek otel inşa edildi.
* * *
Gözleri doymayınca o zamanın DeSePe’lisi Seyit Torun otelin yanında onlarca ağaç daha kestikten sonra balo-düğün salonu inşa edip kompleksi genişlettiler. Hatta o dönemde CHP’nin Ordu Belediye Başkan Adayı Kenan Çebi, 23 Mart 2009 tarihinde "Ordu Belediyesi (Seyit Torun) halka değil, rantiye çevrelerine değer veriyor" diye açıklama yaptı.
Sonra ne hikmetse CHP, DSP’li ‘rantiyeci’ Seyit Torun’u bünyesine alıp tee Genel Başkan Yardımcısı yaptı.
* * *
Sonra bununla yetinmediler. Otel ve salonu yıkıp yerine 275 rezidans daireden oluşan 3 bloklu gökdelen yapmak istediler. Üstelik kumsalın üzerine çöreklenerek...
Gökdelenlerin sahibi de CHP Milletvekili ve PM Üyesi...
Gökdelenlerin temel kazısı yapılırken toprağın altından çıkan yüzlerce mezar taşını kamyonlarla taşıdılar. Hatta mezar taşı yüklü kamyonlar rampayı çıkarken lastikleri patladı. Sonra tek tek küçük kamyonetlerle taşıdılar.
Bunları yaparken hiç utanmadılar, yüzleri kızarmadı.
* * *
Şimdi yüzlerce ağacı kesip otel inşa edenler, onlarca ağacı kesip balo-düğün salonu yapanlar ile bunlara karşı üç maymunu oynayan ve kendine çevreci diyen kesimler bugünlerde ilginç bir algı oluşturmaya çalışıyor.
Ağaç kesmeyi en iyi bilen ve aynaya bakmaktan aciz tipler, ağaç kesilmemesi için Ordu’ya doğalgaz getiren adamı ağaç kesmekle suçluyorlar!
Enerji Bakanlığı döneminde ağaç kesilip odun yapılmasın, kömür yakılıp hava kirliliği oluşmasın diye, binbir çile ve kahırlı süreçten sonra Ordu’ya doğalgaz getiren hatta yakın zamanda -parti ayrımı gözetmeksizin- CHP’li Belediyenin bulunduğu Gülyalı ilçesine doğalgaz getirilmesi kararı çıkartan Mehmet Hilmi Güler’i ağaç kesmekle suçluyorlar.
Şaka değil gerçek!
Bu tiplerin ortak özelliği de hepsinin aynı ‘nato kafa nato mermer’ bilumum malzemeden olması…
Ve bunu yaparken entellektüel-dantellektüel havalarında bilgiç bilgiç ahkam kesiyorlar.
* * *
Dün tarih 20 Haziran 2020 idi değil mi?
Malum LGS sınavları sebebiyle sokağa çıkma yasağı vardı…
Sahil yolunda araç trafiği olmayışını fırsat bilen ekipler yol kenarında 2018 yılında! (bakın tekrar yazıyorum 2018 yılında) kurumuş ve Orman Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından ‘ekonomik ömrünü tamamladığı için kesilebilir’ denilen ağacı yerinden aldılar.
Ağaçta tek yaprak yok…
Tık yok…
Mahalle sakinleri, iki gün önce yağan aşırı yağmur sonucu sallanan ve yıkılmak üzere olan ağacın kaldırılmasını istiyor.
Ekiplerde gelip ağacı alıyorlar, saat 12.36…
Ağacın kaldırılmasının hemen ardından yapraklı yeni bir fidan getiriliyor ve aynı yere dikiliyor, saat 13.21…
Yani, her şey 45 dakika içinde oluyor.
Kurumuş ağacın kaldırılmasıyla yerine yenisinin dikilmesi arasında 45 dakika zaman var.
Ama kendileri ‘kesen’, kendileri ‘oynayan’ ve ne hikmetse kendine çevreci CHP’li kesim, yaygara koparıyor.
Kendini ‘bilinçli bir yurttaş’ zanneden, kendine sosyal demokrat yaftası yakıştıran, keçi sakalı ile kendini entelektüel zanneden, ekşi suratlarıyla kendileri gibi düşünmeyen insanları ‘insan görmeyen’, kendine gazeteci süsü verip ‘Belediye bana reklam vermiyor’ diye ağlayan tiplerde ahkam kesiyor.
Hilmi Güler beyninin zekatını verse bunların hepsine yetecek olan ve Ordu’ya bugüne kadar beş kuruşluk faydası olmayan bu tiplere hatırlatmakta fayda var:
Zirveler, sizin zırvalarınızla yıkılmaz…
YARIN: İKİ YÜZLÜ ÇEVRECİLER, BU KESİLEN AĞAÇLARA NEDEN SUS PUS OLDU? BEKLEYİN...