Havaalanı trenden inenlerin değil, dava adamlarının eseri

Avrupa’da birinci dünyada 3. olma özelliğini taşıyan, faaliyette bulunduğu 3.5 yılda 3.5 milyon yolcuya hizmet vererek önemli bir başarıya imza atan, Ordu’nun turizm tanıtımında büyük rol oynayan Ordu-Giresun Havalimanı, 2004 yılından 2015 yılına kadar uzanan bir çilenin imzasını taşıyor

- Bu haber 1787 kez okundu.

Havaalanı trenden inenlerin değil, dava adamlarının eseri

Avrupa’da birinci dünyada 3. olma özelliğini taşıyan, faaliyette bulunduğu 3.5 yılda yaklaşık 3.5 milyon yolcuya hizmet vererek önemli bir başarıya imza atan, Ordu’nun turizm tanıtımında büyük rol oynayan Ordu-Giresun Havalimanı, Karadeniz-Akdeniz Otoyolu, Topçam Barajı, Ordu Üniversitesi ve Tıp Fakültesi, Doğalgaz yatırımlarında olduğu gibi AK Parti Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Hilmi Güler’in imzasını taşıyor. 
Osmanlı döneminden kalan Karadeniz-Akdeniz (Dereyolu) projesini 140 yıl, Adnan Menderes döneminde yapılan sahil yolunun genişletilmesini 60 yıl, Topçam Barajı'nı 30 yıl, üniversiteyi 20 yıl bekleyen Ordulular, 22 Mayıs 2015 tarihinde hizmete giren havaalanı için 50 yıl bekledi. İlk olarak 1964 yılında gündeme getirilen ancak hizmete girdiği 2015 yılına kadar 50 yılda 8 Cumhurbaşkanı, 25 Başbakan, 41 Ulaştırma, 34 Bayındırlık Bakanı eskiten Ordu-Giresun Havalimanı, Mehmet Hilmi Güler’in büyük özveri ve gayretleriyle bölgeye kazandırıldı. 
GÜNEY KORE ZİYARETİNDE HAYALİNİ KURDU
1985-1991 yılları arasında Ereğli Demir Çelik A.Ş’de (ERDEMİR) Yönetim Kurulu Üyeliği görevinde bulunan Mehmet Hilmi Güler, görev yaptığı dönemde Güney Kore ziyaretinde bulundu. Burada ülkenin en büyük demir-çelik fabrikasının yer yokluğu sebebiyle dolgu yapılarak denizde inşa edildiğini gören Güler, Ordu Havaalanının denize yapılması fikrini ortaya attı.
1992 yılında kurulduğu dönemdeki kısa adı OSİAD olan bugünkü ORDUSİAD’ın ilk kurucu Genel Sekreterliğini yapan Güler, işadamlarının bulunduğu bir toplantıda havaalanını denize yapılması fikrini açtı. Güler, havaalanının denize yapılması halinde kamulaştırma derdi olmayacağını belirterek bu fikrin hayata geçirilmesi için o dönemin siyasilerine çağrı yaptı. Ancak bu çağrı o dönemin siyasi krizlerinde karşılık bulmadı. 
KREDİ REDDEDİLİNCE ‘HAVA ALMA ALANI’ OLDU
Havaalanı fikri Ordu gündemine 1992 yılında yeniden geldi. Ancak konu siyasilerin vaadleri arasında yer almasına rağmen yine karşılık bulmadı. 1996 yılında projeye Giresun’un da dahil edilmesiyle bir vakıf kuruldu. Kurulan vakıf kanalıyla 7’den 70’e tüm kesimlerden toplanan bağışlarda Gülyalı’da 100 metrelik bir mendirek yapıldı. Ancak para bitince konu gündemden düştü. Havaalanı bir daha gündeme gelmedi. 
2000 yılında Ulaştırma Bakanlığı’nın dış kredi talebi IMF tarafından reddedildi. Bu cevap üzerine Ordu-Giresun Havaalanı devlet kayıtlarından tamamen çıkarıldı. Ulusal medya bu haber üzerine temeli atılıp yarım kalmış mendirek fotoğrafları eşliğinde “Ortadoğu ve Balkanların en büyük hava alma alanı’ gibi ironik başlıklar attı.
GÜLER, PROJEYİ 3 KEZ REVİZE ETTİ 
AK Parti Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Hilmi Güler, 2004 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olduğu dönemde, Ordu’ya geldiği bir hafta sonu akşam saatlerinde peşindeki basın mensuplarını ve partilileri atlatarak yanında bir kaç kişiyle Gülyalı’ya havaalanının bulunduğu yere gitti. O dönemde Karadeniz Sahil Yolu’nun, Doğalgaz’ın, Üniversitenin, Topçam Barajı’nın, Darıca HES’in ve daha birçok projenin yapımı için uğraşan Mehmet Hilmi Güler, bu incelemenin ardından kolları sıvadı. 
Ankara’ya döndüğünde Ulaştırma Bakanlığı’na vekalet etmesinin avantajını kullanarak işin içine uzmanları kattı. DLH Genel Müdürlüğü’ne talimat verdi. Dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’da konuyla yakından ilgilendi. Uzman ve mühendislerden oluşturulan bir ekip plan ve proje üzerinde çalışmaya başladı. Bu çalışmada en büyük desteği Binali Yıldırım ve Giresun Milletvekili, Eski Maliye ve Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli verdi. Usta bir maliyeci olan Canikli, havaalanı ile ilgili tüm araştırmaları ve raporları hazırladı. Bu çalışma sırasında daha önce hazırlanan havaalanı projesi tam üç kez revize edildi. Hesap ve kot hataları tespit ederek düzeltti. İlk projede 1.5 km olan pist uzunluğu revize edilerek 2 km’ye daha sonra 3 km’ye çıkarıldı. İlk fizibilite de yıllık 500 bin yolcuya hizmet verecek şekilde hazırlanan proje yıllık 2 milyon liraya çıkarıldı. Böylelikle stol tipi bir havaalanından uluslararası ölçekte bir havaalanı ortaya çıkarıldı. 
Bütün bu çalışmalar bazı lobilerin engel çıkarmaması için gizlilikle yürütüldü. Hatta Mehmet Hilmi Güler ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde mesai arkadaşlığı yaptıkları dönemden bu yana adeta kader birliği yapan dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 20 Haziran 2009’da Ordu Valiliğini ziyaretinde “Gündemimizde Havaalanı yok” açıklaması yaptı. Bu açıklamaya rağmen gizliden gizliye havaalanı projesi hazırlıkları kesintisiz sürdü. 

“BİZ VERDİĞİMİZ SÖZÜ TUTARIZ”
Mehmet Hilmi Güler, Ordu kamuoyunun havaalanı konusunda ümidini yitirdiği bir dönemde 20 Mart 2010 tarihinde beklenmedik bir açıklama yaparak, havaalanının fizibilitesinin hazırlığına başlandığını duyurarak yüreklere su serpti. Kamuoyunun heyecanla beklediği bir dönemde Mehmet Hilmi Güler, 12 Mayıs 2010’da bir yerel TV kanalında, “Biz verdiğimiz sözü tutarız. Ordu-Giresun havaalanı yapılacak. Daha önceki yıllarda yapılan bir fizibilite var. O fizibilite de eksiklikler gördük, yeniden fizibilite yapıldı. Havaalanı ile ilgili çalışmalar hız kesmeden sürüyor. Bundan sonraki süreçte daha da hızlanacak" dedi. 
Güler, bir yandan projeleri hazırlayıp devlet kurumlarına sunarken bir yandan da yatırım programına aldırmak için girişimlere başladı. O dönemde Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, projeye sahip çıkarak havaalanını yapacaklarını açıkladı. 22 Ağustos 2010 tarihinde Ordu'da bir iftar programına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ordululara 2011 yılı için havaalanı sözünü verdi. 2011 yılı Ocak ayında havaalanının yatırım programına alındığı ve ihale aşamasında kullanılmak üzere 21 milyon lira ödenek ayrıldığını, Mart ayında temelini atacaklarını açıkladı. Bu arada 1 Eylül 2010 tarihinde Ordu Gazeteciler Derneği’nde düzenlediği basın toplantısında son hazırlanan projeyi kamuoyuna tanıttı. Havaalanının temeli atıldıktan 3.5 yıl içinde bitirilmesi hedefleniyordu. 

ÇİLESİNİ O ÇEKTİ, HAVASINI BAŞKALARI ATTI
Havaalanının temeli, bürokratik işlemlerin uzaması sebebiyle Mart ayında atılamadı. Türkiye 7 Haziran 2011 seçimlerine hazırlanıyordu. Araya seçim yasaklarının da girmesiyle temel atılışı seçimlerden sonraya kaldı. Ancak siyasi gelişmeler sebebiyle Mehmet Hilmi Güler, dönemin Ordu listesini hazırlayan eski bir Bakan tarafından 7 Haziran 2011 seçimlerinde listeye alınmayarak aday gösterilmedi. Havaalanının temeli, seçimlerden 1.5 ay sonra Güler’in olmadığı bir törenle atıldı.  
Gelişen olaylara rağmen denizine, toprağına, havasına, suyuna aşık olduğu memleketine küsmeyen Güler, her Ordu’ya gelişinde havaalanının inşaat aşamalarını takip etti. Şantiyeye giderek yetkililerden sürekli bilgi aldı. Yeri geldi Ankara’ya dönüşünde firmanın gecikmiş ödemelerini hızlandırdı, bürokratik eksikliklerini giderdi. Yeri geldi inşaatta çalışan işçilerle oturup sohbet etti, yeri geldi onlarla yemek yedi. O da her Ordulu gibi hasretle havaalanının bitmesini bekledi. Ordu-Giresun havaalanının 22 Mayıs 2015 tarihinde Ordu ve Giresun halkının büyük coşkusu içerisinde hizmete açıldı. 

“BÜYÜK YATIRIMLAR CİDDİ İNSANLARIN İŞİDİR”
Mehmet Hilmi Güler’in sabır ve inatla 5 yıl boyunca fizibilitesinden projesine, ihalesinden yatırım ödeneğinin sağlanmasına kadar emek verdiği havaalanı hakkında kısa, açık ve net konuşan Güler, “Büyük yatırımlar ciddi insanların işidir” dedi. Güler, “Benim hizmet yapma tarzım başkalarından ayrıdır. Ben bir yatırımı garanti etmeden hakkında konuşmam. Böylesine büyük yatırımlar ve takip aşamaları ciddi insanların işidir. Biz boş işlerle zaman kaybetmeyiz. Bizi başkalarıyla karıştırmasınlar" 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.